![]() |
aynalar dünyası-buradaydık |
21 yaşımdan kim olacağıma
taşınıyorum, aynalar dünyasında ben’i gördüm. ne ile bir ceylan yavrusu
olduğuma dair. hiçbir şey lüks değildi.
kendini tanımanın öyle
bir lezzeti var ki,
yapabileceğinin hayalini
kurmak satılık olacak, bu haberi veriyorum. insanlar birbirlerinin hayallerinin
hangisinin satılık hangisinin kendilerine ait olduğunu anlamak için bin bir
türlü sistem geliştirecekler. hayal satıcılar avcılardan kaçıyor olacak.
sevgililer çalıntı hayal
kavgasından ayrılacak, birbirlerine küçümseyerek bakacaklar.
gerçekleştirme adına her
şeyin yapıldığı dünyada..
kim olacağıma
taşınıyorum. insanlara en değersiz gelen şeyleri bile kendi isteğime göre
yerleştirince mutlu oluyorum, bir yerden alıp bir yere koymak optimistlik
değildir. aksi ise yavaş yavaş sizin bütün karar verme özgürlüğünüzü ele
geçirir. hızlı hızlı değil.
nasıl oluyor da bunu
anlamak için çırpınıyoruz, her şeylerin ortasında. nasıl oluyor da anlamıyoruz.
çünkü her şey, her şey
olmamalı. nasıl her birimiz bu çokluğun içinde iğne atsan düşmezin içinde bu
kadar kaybolduk bilmiyorum, insani şeyler yüzünden.
su bile yavaş akarken
sinirleniyoruz, hızlı aktığında hepsine birden sahip olamamak can sıkıyor. hani
şu asansörün en çok basılan düğmesinin 0 olması beklenirken kapama düğmesi
çıkması gibi.
her yere ama her yere
kırmızı tabelalarla “dur biraz, düşün sadece” yazıp assak ne olacak. doğasının
dışında olmaya yöneltmek, olduruyormuş gibi gözüküp onu alışıldık hale
getirmekten başka bir şeye gidemiyor. yani diyorum bu tabelaları birileri
sökecek, renkleri solacak, herkes yanından o kadar hızlı geçecek, geriye dönüp
bakmak istemeyecek düzeni bozup dikkat çekmek zor.
düzeni bozup bunu yapmak
pahasına… benim insanlarım merhaba hoş geldiniz. Yo yo bu bir paradoks değil.
-Stavros Lantsias/ The Waltz of the Eyes
-Yann Tiersen/ Penn Ar Roch