23 Kasım 2020 Pazartesi

  Tütüncü Çırağı - Robert Seethaler - Mini İnceleme

  Bir hafta evvel eksiğiyle fazlasıyla neyse ne deyip çok fazla bir beklentim olmadan giriştim Freud dizisine, dizi zaten bizi ancak dönemsel ve Freud kimdir nedir kadar aydınlatabilecek çapa sahip, doğru mu bilgiler veriliyor bu da tartışılır fakat kesinliği olmasa da bir şekilde konuşulan şeyler üzerine ilerlemiş hikaye, zaten Freud üzerine çokça düşmüş, biyografisine ve alana meraklı biriyseniz karşınızda sizi aydınlatan, şaşırtacak şeyler bulamayacaksınız. Demem o ki çok fazla bilinçaltı, ego, psikanaliz üzerine derinlik bulamayacağız burada. Öte yandan dönemsel, sosyokültürel ufak öğretiler mevcut. Örneğin Kiss karakterinin bir bölümde belirttiği "şehirde ki adamların yarısının yüzünde bir çizik olması" savaşın ortaya koyduğu toplumsal sonuçlardan biri.


İşte aynı konunun üzerinden Tütüncü Çırağı'nda da geçiliyor. 1937'den 1945'e kadar geçen bir dönemi kapsıyor kitabın zamanı. 1938'de Almanya'nın Avusturya ilhakının gerçekleştiği bu dönemde genç Franz kendini, aşkı ve çevresinde akan hayatı anlamlandırmaya çalışıyor. Aynı zamanda Freud'la tanışıyor, her ikisi de birbirinde dikkat çekici şeyler bularak aralıklı sohbetlerini sürdürüyorlar fakat Freud'un bir Yahudi olması ve ilhakın ardından artık ülke, her yerde "çok yaşa Hitler" şeklinde selam verilecek kadar nasyonal sosyalistlere bulandığı için ikilinin yolları ayrılıyor. Freud o dönem birçok Yahudi gibi ülkeden ayrılmak zorunda kalıyor. Roman dönemi niteleyen konjonktürel birçok şeyi ifade etmiş, bu anlamda açıkta kalacak, eleştirilecek bir yönü olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca artık Hitler dolaylarında ki her şey fazlaca konuşulmuş, ekranlaşmış olduğu için artık iyi olan şeylerde bayağı gelebiliyor, okurken sadece bundan kaynaklanan bir sıkılma dürtüsü oluşabiliyor bunun dışında çok akıcı, merak uyandıran bir hikaye mevcut.

Bu mini incelemenin yanında kitabı okurken öğrendiğim yeni şeyleri de not olarak eklemek istiyorum:

Polka: Bir tür Çek Halk dansıdır, 19. yy'da yaygınlaşarak birçok ülkede kendini göstermiştir.

Snaps: Bir yemek sırasında içilen güçlü bir alkollü içeceğin küçük bir atışını ifade eden Danca ve
İsveççe bir kelime.

Soziler: Nasyonel Sosyalistler için kullanılan Naziler terimi gibi sosyalistlere de aşağılayıcı anlamda kısaca Soziler deniliyor.

Aberasyon: Normalden sapma, sapış, gözle ilgili bir terim. (tıbbi aynı zamanda)

" Ut desint vires, tamen est Laudanda voluntas" : Çok konuşanın genellikle söyleyecek az şeyi olur. 

Dachau: Münih yakınlarında Dachau kentinde Nazi Almanyası'nın ilk toplama kampıdır.